Bebeğin Sağlık Günlüğü – 7

Bebeğin Sağlığı İçin Bilmeniz Gereken Gerçekler ve Yapılmaması Gereken Hurafeler




Antibiyotik kullanımı vücudumuzu hastalıklara daha açık hale getiriyor. Antibiyotik kullanmayan kişi, 100 bin basille tifo olurken, antibiyotik kullanan kişi beş basille bile hastalığa yakalanabiliyor.





Bağışıklık sistemini koru!

Antibiyotik, insanın hastalıklar karşısında kazandığı önemli zaferlerden biri. Ancak Dünya Sağlık Örgütü’nün de dikkat çektiği gibi, aşırı antibiyotik kullanımı bu galibiyeti, mağlubiyete çevirebilir. Dr. Kadir Tuğcu, çocuk hastalıklarının doğası, önlenmesi ve antibiyotik tedavisi konusunda sorularımızı yanıtladı:



Suçiçeği aşısı pek tavsiye edilmiyor, neden böyle?

Son derece pahalı bir aşı olduğu için hastaların bir kısmı bu aşıyı yaptırmak istemiyor. Halk arasında ‘Suçiçeği hafif bir hastalık, ne gerek var aşıya’ şeklinde yorum yapılıyor. Oysa suçiçeği, hafif bir hastalık değil. Suçiçeği, çiçek hastalığına nazaran hafiftir. Çiçek ölümcüldür, ama su- çiçeği bu boyutlara ulaşmaz. Ancak suçiçeği, kızamıktan, kabakulaktan, kızamıkçıktan geri kalmaz. Hatta üçünün toplamından daha fazla komplikasyon yapar.



Aşı ne kadar zaman korur?

Her aşının koruyuculuk süresi farklı farklı. Bu süre bazen hayat boyu olabildiği gibi bazı aşılarda sınırlı. Örneğin grip aşısı sadece bir sene koruyucudur.



Esasında grip aşısıyla kazanılan bağışıklık ömür boyu devam eder, fakat bu bir işe yaramaz. Çünkü grip virüsü ertesi yıl başka bir biçime bürünecektir.


‘İshalde antibiyotik vermeyin’

Antibiyotik kullanımı iddia edildiği gibi zararlı mı?

Antibiyotikler bakteriyel hastalıklar içindir. Virüsler üzerinde antibiyotiklerin hiçbir tesiri yoktur. Antibiyotikle kızamığı suçiçeğini, kabakulağı tedavi edemezsiniz. Nezleyi de tedavi edemezsiniz.

Ve eğer antibiyotik aldığınızda vücudunuzda oluşanları bir bilseniz hiç almazsınız. En basit şekliyle şöyle açıklayabilirim. Bir insanın tifo olabilmesi için 100 bin basil alması gerekir. Ancak bu kişi bir doz ‘streptomisin’ alırsa beş basille bile tifoya yakalanabilir. Yani antibiyotikler kişiyi başka hastalıklara karşı açık hale getirir.

Çünkü bizim bağırsaklarımızda hastalık önleyici bakteriler vardır. Antibiyotik bu bakterileri öldürür. En büyük hatalardan biri de ishal olanlara yüksek dozda kuvvetli antibiyotik verilmesidir. İshal yapıcı mikrop, bağırsaktaki dışkının içindedir. Antibiyotik buraya kadar gidemez. Ancak damar ve kan yoluyla bağırsak cidarına kadar gelip buradaki yararlı mikropları öldürmeye başlar. Bunlar öldüğü zaman vücuttaki direnç kaybolur, hastalık yapıcı mikroplar vücudu işgal eder. Hasta daha kötü bir duruma gelir.



Denize giren çocuk sudan mikrop kaparak ishal olur mu?

Hayır. Çünkü insanda hastalık yapan mikropların hiçbiri deniz suyunda yaşayamaz. Bu durum mikrobiyoloji asistanlığım sırasında yaptığım bir deneyle de kanıtlanmıştır. 1975 yılında kolera salgını vardı. Biz İstanbul’un plajlarından su topladık ve kolera mikrobu aradık. Ne kolera ne de tifo mikrobu bulduk. Sonra işi tersine çevirdik. Deniz suyunu laboratuvara getirdik ve içine biz mikrop koyduk. Bu mikrobun 15 dakika, bir saat, iki saat gibi aralıklarla tekrar geriye alarak çoğaltmayı denedik. 15 dakika sonra dahi deniz suyundan örnek aldığımızda koyduğumuz mikrobun yaşamadığını gördük. Tifo, kolera mikrobu deniz suyunda yaşamaz.



Plajlarda kolibasili var, girmeyin de- niliyor…

Kolibasili kirlenmeyi gösterir. Kolibasillerinin hepsi hastalık yapmaz. Sadece patojen kolibasilleri hastalık yapar. Ayrıca sıfır kolibasili bulunan bir deniz bulmanız imkânsızdır. Kolibasili balığın ve martının gübresinde de bulunur. Bir insanın tifo olabilmesi için 100 bin koli basili gerekir. Bunun için de litrelerce deniz veya havuz suyu içmeniz gerekir.



Sinek kovucu tabletler zararlı mı?

Bu ıspatlanmış değildir. Ayrıca bu maddeler sineği dahi öldürmez. Bu maddeler bir cins ‘feromondur’ yani haberleşme kokusudur. Sivrisinek bu kokuyu aldığı zaman en yakın satıha konar ve hareketsiz kalır. Koku kesildiği zaman da tekrar kaldığı yerden işine devam eder.



Vejetaryen beslenme zararlı mıdır?

Bilhassa büyüme çağında olan çocuklar asla vejetaryen olamaz. Çünkü hayvansal gıdalardan aldığınız maddeleri sebzelerden almak isterseniz miktar çok yükselir. Mesela günlük kalsiyum ihtiyacınızı brokoliden alabilirsiniz. Ama bunun için yaklaşık 2.5 kilo brokoli yemeniz gerekir.





Grip olan çocuğa kızamık bulaşmaz

Kulak ağrılarında ve şiddetli öksürükte antibiyotik kullanılmalı mı?

Kulak ağrısı mekanik bir olaydır. Burada mikrop üremesi başlangıç değil sonuçtur. Hasta çocuk nezle, grip geçirir ve östaki borusu kapanır. Orta kulakta yapılan gözyaşı benzeri sıvı akamayıp birikir, zara basınç yapmıştır. Zarın geçirgenliği bozulur veya delinir. Bunun sonucunda kulağa mikrop gider ve bu durağan haldeki suya yerleşir.

Burada koruyucu bir ilaç kullanılması yeterlidir. Esas olay östaki borusunun çalışır durumda ve açık kalmasını sağlamaktır. Ama ilerlemişse mikrobik hale gelmişse tabii ki antibiyotik verilir.



Aileler çocuklarının erken yaşta çocukluk dönemi hastalıklarını geçirmesini istiyor ve hasta çocuğun yanına özellikle götürerek, mikrobu almasını sağlıyor. Bu doğru mu?

Okula giden çocukların bazı hastalıkları erken yaşta geçirmesinde fayda vardır. Fakat virüslerin özel durumları olduğunu da unutmamak lazım.

Bir virüsün vücuda girebilmesi için vücutta başka bir virüsün bulunmaması gerekir. Mesela bir çocukta aynı anda hem kızamık hem suçiçeği görülmez. Çünkü vücuda ik giren virüs özel bir madde salgılayarak, ikinci türde bir virüsün vücuda girmesini önler. Bu nedenle çocuk nezle, grip geçiriyorsa, kımazık olan kardeşinin yanına yatırsanız dahi bu çocuk kızamık mikrobu kapmayacaktır.





Araçlarda çocuk koltukları gerekli

“Araçta bir kaza olduğunda en fazla çocuklar zarar görür. ABD’de sadece 2000 yılında beş yaşından küçük 2 bin çocuk otomobil kazalarında can verdi. Bunların yarısının emniyet kemeri kullanmadığı, diğer yarısının da kemerlerinin düzgün bağlanmadığı ortaya çıktı. Çocuklarla birlikte güvenli yolculuk için:




  • Hiçbir çocuk 12 yaşına gelene dek ön koltuğa oturtulmamalı. Ön koltuğa oturan çocuklar öncelikle hava yastıklarından zarar görür.


  • Bebek koltuğu asla ön koltuğa bağlanmamalı. Bebek ne kadar küçük olursa olsun ‘ana kucağı’ içinde arka koltuğa yerleştirilmeli.



    Hava yastıklarına dikkat


  • Hava yastığının çalışması önlenirse, çocuk ön koltuğa ana kucağı içinde oturabilir. Çocuğun ön koltuğa oturtulması eğer arka koltuk diğer küçük çocuklar tarafından işgal edilmişse mümkündür.


  • Çocuklar bir yaşına gelene dek arka koltukta arkaya bakar şekilde otururlar. Eğer çocuk bebek koltuğuna sığmayacak kadar büyümüş ama emniyet kemeri takamayacak kadar da küçükse koltuk yükselticiler kullanılabilir. Altına minder veya özel koltuk yerleştirilir.


  • Bebek koltukta, 40 derecelik açıyla oturtulmalıdır. Daha dik veya yatık olması sakıncalıdır.


  • 20 kilonun üstü çocuklar, eğer ön koltukta oturacaksa koltuk mümkün olduğu kadar arkaya çekilmeli ve 45 derecelik açı oluşturulmalıdır.

    ‘Ana kucak’larının içini doldurmayın’


  • ‘Ana kucak’larında çok büyük bir yanlış yapılır. ‘Bunların içi çok çukur’ diyerek içleri doldurulur. Oysa o çukurluk bebeği yandan gelecek darbelere karşı korumak için yapılmıştır. Oturulma şekli ve açısı patentlidir. Bizde anneanneler, babaanneler bebeğin altı yumuşak olsun diye bu koltuların içine bir şeyler koymaya bayılır. Oysa buna hiç gerek yoktur.


  • Artık otomobiller, mini vanlar ve hafif kamyonlar zeminlerinde bebek koltuğunu sabitleme noktalarıyla piyasaya çıkıyor. Bu gibi emniyet sistemleriyle ilgili bilgiler, araçların kullanma kılavuzlarında ayrıntılı olarak anlatılıyor.


  • Ülkemizde yapılan diğer bir yanlış da çocukların arkaya oturtulduktan sonra bağlanmamasıdır. Bu durum çocuğun öne oturtulması ile aynı şeydir. Çünkü ani bir fren sırasında, çocuk hızla ön cama doğru fırlayacaktır.”




    Kaynak : Radikal