Bebeğin Sağlık Günlüğü – 6

Bebeğin Sağlığı İçin Bilmeniz Gereken Gerçekler ve Yapılmaması Gereken Hurafeler




Öksürüğü, nezle ve gripte burun akıntısını durduran ilaçlar tarih oluyor. Savaştığı mikropları bu yolla atmaya çalışan vücudu engellemek, fayda değil zarar veriyor.





Öksürüğü kesmeyin

Birçok kez öksürüğü kesip ateşi düşürmek için ilaç kullanılıyor. Öksürük kesilirse mikrobun içeride kalıp daha önemli hastalıklara yol açabileceğini

hatırlatan Dr. Kadir Tuğcu, hastalıklar ve aşılar konusundaki soruları yanıtladı.



Öksürük, kusma, ishal ve ateş korkutucu mudur?

Bunların hepsi vücudun mikroplara karşı gösterdiği tepkilerdir. İnsanoğlu mikropları bilmediği zamanlarda bu belirtileri durdurarak tedavi yoluna gitmiştir. Eski çağlardaki doktorların üç tane ilacı vardır. Afyon, kokain ve kodein. Hastanın midesi ağrıyorsa, mide kanseri dahi olsa 15 damla afyonun alkolda erimiş hali verilir, kanser ağrısı şıp diye kesilirdi. O devrin şartlarında bu yapılacak en iyi şeydi. Adam sulh ve sükun içinde göçüp giderdi. Öksürük de aynı şekilde tedavi ediliyordu. Örneğin adam veremli, öksürükten uyuyamıyor, yiyemiyor. Bu durumda doktor kodeini, öksürük surubunu hastaya verirdi. Ama tedavi olmazdı. İşte tıp ilerlese de biz atalarımızdan gelme alışkanlıklardan vazgeçemiyoruz. Bu yüzden öksürüğü kesecek hernangi bir şurubu çocuğa içirmemek gerekiyor. Bilhassa balgamlı zatürree tipi öksürüklerde bu son derece zararlıdır. İshal için de aynı şekilde.



Peki öksürüğe karşı nasıl bir tedavi uygulamak gerekiyor?

Öksürük için karabiberli çorba, limonlu bal, zencefilli bal öneriliyor. Bunların ticari versiyonlarını da eczanelerden alabilirsiniz. Burada önemli olan zencefil, karabiber ve limondur. Söktürücü maddelerdir. Balsa çocuğun içmesini kolaylaştırır. Amaç öksürerek içeride mikrobu dışarıya çıkarmaktır.



Mide bulantısına nane-limon iyi gelir diyorlar doğru mu?

Mideye iyi gelen nane veya limon değil, sıcak veya ılık sudur. Ancak sıcak su tek başına pek hoş gelmeyeceği için içine birtakım aromatik otlar konur. Ne nanede, ne limon, ne de ıhlamurda bir mucize vardır.



Terlemek ateşi düşürür mü?

Vücudun ateşi yükseldikçe bağışıklık sistemi çalışır. Ateş kuru kuru çıkar terleyerek düşer. Terlemesi ateşin görevinin bittiğini gösterir. Hasta terlediği için iyileşmemiştir, hasta ateşi çıktığı için iyileşmiştir.



Burun akıntısını kesen şuruplar zararlı mı?

Nezlede, gripte akıntıyı kesen şuruplar son derece sakıncalıdır. O bölgeye bir virüs girmiştir. Vücut oradaki virüsü atmak için burnu akıtır.



Vitaminle boy uzatılabilir mi?

Çinko eksikliğine bağlı olarak gelişme bozuklukları olabilir, bu durum da et yiyemeyen fakir fukaralarda görülür. İyi beslenen bir çocukta çinko eksikliği görülmez. Boy tamamiyle genetik hadisedir. Genetik olarak çocuk annesinden ve babasından aldığı özelliklerle uzun boylu veya kısa boylu



olur. Ama iyi beslenmeyle çocuğun boyu olabileceği en üst seviyesine ulaşır. İyi beslenmezse alt sınırda kalır.



Aşı yapılan çocuk hiçbir şekilde hasta olmaz mı?

Bazı aşılar canlı aşılardır. Mesela kızamık aşısı aşağı yukarı en uzun bağışıklık sağlayan aşıdır. Tetanoz veya boğmaca aşısıysa ölü bakteriler-den yapılır. O yüzden bunların tekrar tekrar yapılması gerekir. Tetanoz aşısı ilk başladığımız zaman bir veya iki ay arayla yapılır. Bir yıl sonra bir tane daha yapılır. Ondan sonra 4.5-5 yaş arasında bir kez daha yapılır. Çünkü aşı ölünce antikorlar da zayıflar.



Verem ve çiçek aşısı hücresel bağışıklıkla çalışır. Hücresel aşılar hiçbir zaman antikor yapmazlar.



Virüs aşılarının bir veya iki dozda yapılanları vardır. Kızamık, kızamıkçık, kabakulak aşıları bir doz yapılır. Ancak şimdi bunların ikinci dozunun yapılması gerektiğiyle ilgili yazılar yayımlanmaya başladı. Çünkü ileri memleketlerde çocuk aşı olduktan sonra bir daha kızamık mikrobuyla karşılaşmaz. Ve zaman içinde aşıdan kazandığı bağışıklık yok oluyor. Ama bizim memleketimizide çocuk aşı olduktan sonra da kızamıklı biriyle karşılaştığı için tekrar aşı olmuş gibi olur. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi herkese kızamık aşısı yapıldığı zaman bizde de bu problem ortaya çıkacak.



Aşıdan alerji olur mu?

Çok nadir bir durumdur. Her aşının bir reaksiyonu var. Ateş, kırgınlık veya iğne yapılan yerde ağrı şeklinde kendini gösterir. Bu tepkilere en çok difteri, boğmaca, tetanozdan oluşan karma aşıda rastlarız. Aşıda görülen alerji, yumurta alerjisidir ve bu alerji de erişkinlerde görülür. Çocuklarda görülme sıklığı oldukça azdır.





Bir yıl sonunda ilk antikorlar yitirilir

Aşı nedir?

Aşı zayıflatılmış bir mikrobun vücuda verilmesiyle vücutta antikorların oluşmasını sağlar. Antikorlar da vücudun askerleridir ve mikroplara karşı savaşı gerçekleştirir.



Çocuk doğduğu zaman ilk başta annesinin antikorlarını taşır. Anneden geçen pasif antikorlar çocuğu altı ay, hatta bir seneye kadar korur. Ama bir sene sonunda yıkılırlar. Antikorların bir kısmı da emzirme yoluyla anneden çocuğa geçer. Bunlar ağırlıklı olarak ishalden ve bazı kulak iltihaplarından koruyan yüzeysel antikorlardır.



Esas antikorların geçişi anne karnında kanla olur. Mesela anne karnında annenin geçirmiş olduğu kızamık antikorları bebeğe geçtiği için canlı bir aşı olan kızamık aşısının erken çağlarda yapılmaması lazımdır. Çünkü anneden geçen antikorlar bu aşıyı parçalar ve etkisini yok eder. Bu yüzden pek çok gelişmiş ülkede kızamık aşısı hiçbir zaman bir yaşından önce yapılmaz.





Aşı, gripten korur mu?

Grip pek çok virüsün yaptığı bir hastalık topluluğudur. Bu topluluk tasadece ‘infülenza’nın aşısı vardır. Bu da en tehlikeli gruptur ve kendi aralarında şekil değiştirerek farklı bir yapıya bürünebilir. Aşı merkezinde bunların hepsinin suçlular gibi arşivleri mevcuttur. Kendi aralarında bir düzen içinde değişiklik gösterirler. Bu yüzden seneye hangi virüsün çıkacağı bellidir. Çocuk grip aşısı olduğunda esas komplikasyon yapan öldürücü 3’üncü tip gribe yakalanmaz. Yoksa basit, ağız, göz akıtan hapşırtan virüsleri kapar.





Aşı kartları önemli

Aşı yapılan müesseselerde aşının markası, seri numarası, son kullanma tarihi ve kimin yaptığının kaydı tutulmalıdır. Geçen yıl Hepatit A aşılarından bir kısmı bozuk çıktı. Aşılarının yeniden yapılması gerekti. Ama bunun için hangi hastaya hangi seri numaralı aşının yapıldığının bilinmesi gerekti. Biz kayıt tuttuğumuz için hastalarımızı bulduk. Pek çok müessese değil aşı kartı vermek aşının markasını bile yazmaz. Hele eczanede yapılanlar hiçbir kayda tabi değildir. Aşılar eczanede yapılsa bile aşı kartına mutlaka işlenmeli.





Kaynak : Radikal